Roberto Mancini: “Ben bunlara dikkat ederim”
Juventus, Thiago Motta ile yollarını ayırmasının akabinde dönem sonuna kadar grubu Mancini’yi emanet etmek istemiş lakin Mancini bu teklifi kabul etmemişti. Juventus daha sonra Igor Tudor’u misyona getirmişti.
“NE OLDU BİLMİYORUM”
Katıldığı aktiflikte, Thiago Motta ile Juventus’ta nelerin yanlış gittiği sorulan Mancini, “Dürüst olmak gerekirse hiçbir fikrim yok, bilmiyorum.” karşılığını verdi.
“BUNLARA DİKKAT EDERİM”
60 yaşındaki teknik adam, “Bir sonraki kulübünü seçerken hangi kriterleri göz önüne alıyor?” sorusunun akabinde, “Öncelikle nereye gittiğimi, kiminle çalışacağımı, kontrat imzalayabileceğim oyuncu seçeneklerini, büyük harcamalar yapmak isteyip istemediklerini anlamam gerekiyor.” dedi.
Açıklamalarına devam eden Mancini, “Teknik yöneticilerin de sorumlulukları var ve işler düzgün gitmezse sorumluluğu almaları yanlışsız olur. Teknik yönetici ekibe, nasıl oynaması gerektiğine karar verir, gruptaki oyunculardan daha fazla kazanır. Bu yüzden yanılgı olduğunda faturayı birinci onların ödemesi yanlışsız olur. Bu, tüm oyuncuları değiştirmekten daha kolaydır. Bununla birlikte, şayet bir teknik yönetici misyona yeni başlamışsa, kulübün ona vakit tanıması gerekir. İtalya’da bu husustaki kültür, yeni teknik yöneticinin gelişinden sonra altı ay içinde işler uygun gitmezse teknik yöneticinin tartışmaya açılacağı, eleştirileceği tarafında olmuştur. İngiltere’de de artık bu türlü olmaya başladı. Sizi destekleyen bir kulübünüzün olması çok kıymetli.” dedi.
Ülkesi İtalya ile birlikte İngiltere’de de çalışan Mancini, iki ülke ortasındaki kültürleri, “İngiltere’de her şeyi menajer yapardı. Seyahatleri organize etmek bile buna dahil. Sportif yönetici yoktu ve bu yüzden her şeyi teknik yönetici yapmak zorundaydı. İtiraf etmeliyim ki bu her vakit o kadar da makûs değildi. İtalya’da ise bir sportif yönetici ve bir genel müdür var. Artık İngiltere’de de işler değişti. Onlarda da bir sportif yönetici var. İngiltere’de kültür de farklıydı. Kazansanız da kaybetseniz de o akşam herkes bara giderdi. Bu yalnızca bir futbol maçı olarak görülürdü. Kaybederseniz bir sonraki maçta telafi edebilirdiniz. Bu türlü bir tavır İtalya’da az görülmüştür. Bu yüzden İtalya’da teknik yöneticiler üzerindeki baskı çok daha fazladır.” kelamlarını sarf etti.
