Categories: Uncategorized

Ali Koç’tan Galatasaray’a olay sözler

Fenerbahçe Spor Kulübü Olağan Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, düzenlendi.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 31 Mayıs 2024 prestijiyle borcunun 12 milyar 571 milyon lira olduğu açıklandı.

ALİ KOÇ: “HOCAMIZIN SONUNA KADAR YANINDAYIZ”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “Anlatacak çok şey var. Vakit az var. Trabzon’da kadromuzun yolu açık, bahtı bol olsun. Rabbim yanımızda olsun.”

Ali Koç: “İki kulüp de birbiriyle temasta. Geçen sene yaşananların tekrarlanmayacağından eminiz. Hak eden kazansın ancak inşallah biz kazanırız.”

Ali Koç: “Görüyorum ki biz yalnızca dışarıyla değil birbirimizle boğuşuyoruz. Gücümüzü Fenerbahçe menfaatleri için odaklayalım denildi, onlara teşekkür ediyorum. Herkesin fikrine saygılıyım, takdir ederim tasvip etmem, değerli değil fakat herkes istediğini söyler. Kimi üyelerimiz gerçeklerin çok uzağındalar.”

Ali Koç: “Bizim en büyük meselemiz, çok uzun yıllardır, hem bizim devrimizde hem bizden evvelki devirde futbolda istikrar yakalayamamamızdır. Bir öteki öge da teknik yöneticilerimize gereksinim duyduğu vakti tanımayan topluluğumuzun sabırsızlığı da hisse sahibidir. İdare heyetimiz, bu sabırsızlığı kırmak için dünya tarihinin en başarılı teknik yöneticilerinden birini kazandırmıştır. Dünya tarihinde, gelmiş geçmiş en uygun teknik yöneticilerden birini getirdik. Âlâ de bir takım kurduk, katılırsınız katılmazsınız, imkanlarımız çerçevesinde. Hatta bir nebze ayağımızı yorganımıza nazaran uzatmadık, bu sefer daha da riskler alarak mühendislik yaptık. Takımımız derin, alternatifli…”

Ali Koç: “Spor basınımız ve organize toplumsal medya çetesi, daha evvelki teknik yöneticimiz üzere Sayın Mourinho’yu da hedef haline getirmiştir. Olabilir. Üzücü olan bir kısım taraftarımız bunlara kanarak etkilenmiştir. Hocamızı da daha 8-9. haftada atağa uğrattılar. Az evvel bir üyemiz 9. haftada yelkenleri indirmiş, şampiyonluğun bittiğini tabir etmiştir. Kendisine kızmıyorum. Topluluğumuz yıllar içinde bu psikolojiye sokulmuştur.”

Ali Koç: “Her demeciyle Fenerbahçe’ye yaşatılan haksızlıkları dünya basınının manşetlerine taşıyan, sevgiyi, saygıyı, sabrı hak eden bir hocamız vardır. Yönetim kurulu olarak sonuna kadar yanındayız. Bizim kendisiyle ilgili hayallerimiz, planlarımız uzun vadelidir. Tüm gayretimiz bu kentte memnun olması, kendi işine odaklanması, grubuna, oyuncularına, egzersizlere, rakiplerine odaklanması en büyük önceliğimizdir. Bu formda başarıyı elde edeceğimize inanıyoruz. Tek beklentimiz, topluluğumuzun biraz uyanması ve sahiplenmesi. Bunu niye söylüyorum? Zira en küçük tökezlemede, puan kaybında hepinizin malumu ben kimi Fenerbahçeli olduğu söylenen toplumsal medya sitelerine de hayretler içerisindeyim. Onların Fenerbahçeli olduğunu düşünmüyorum. En büyük düşmanımız, bu türlü bir site kurmak istese lakin bu kadar olur. Onlarla ilgili ümidi kestim. Son periyotta de kamuoyunda da bir kenetlenmenin başlayabileceğini, insanların biraz daha uyanmaya başladığını görüyorum. Siz her toplantıda konuşuyorsunuz, farkına vardık diyorsunuz, kitleler de farkına varmıştır. İdareyle sorunu olanlar bizi istedikleri üzere eleştirsinler. Biz kimsenin demokratik hakkını gasp etmedik. Biz kendi kanalımızda, FBTV’de yerden yere vurulduk, sesimizi çıkarmadık. Alanda, salonlarda Çubuklu’yu taşıyanlara faturayı kesmeyin, bize kesin.”

Ali Koç: “Bir dileğim olsaydı, elimde sihirli değneğim olsaydı, bizi sevin sevmeyin katılın katılmayın takdir edin etmeyin, Fenerbahçeliler’in bizi anlamasını, nelerle boğuştuğumuzu görmesini dilerdim. En çok bunu dilerdim. Her şey apaçık ortadayken, tekrar tekrar anlatmamıza karşın anlaşılamamamızın acısını yaşıyoruz. Ya biz hakkıyla anlatamıyoruz ya diğerlerinin masalları bizim gerçeklerimizi boğuyor demektir. Tahminen de sizleri uyutmak için, genç mensuplarımızı harekete geçirmek, bizi maksat almak için tahminen de Fenerbahçeli görüp Fenerbahçeli olmayan siteler kurulmuştur. Bunun acısını çekiyoruz. Ufak ufak rüzgar dönmeye başladı. Göreceksiniz, vakit içerisinde Fenerbahçe’nin taviz vermeden, ilkesel duruşundan geri adım atmadan, kıymetlerine sıkı sıkı sahip çıkıp futbolda muvaffakiyet sağlamasa da, muvaffakiyet için hakikat bildiklerinden sapmayıp yapıyla uğraş edip, yapı çökertildiği vakit ülkemizin ne kadar büyük yarar sağladığını göreceğiz. Bizim için tahminen iş işten geçmiş olacak fakat değerli çalışmamızın bedeli bizler gittikten sonra apaçık ortaya çıkacaktır.”

“KALLEŞÇE SALDIRI!”

Ali Koç: “Bizim için en büyük muvaffakiyet, kulübümüzün kimseye muhtaç olmamasıdır. Misyon süremiz bittiğinde ne kadar değerli olduğu herkes tarafından görülecektir. Tüm zorluklara ve pürüzlere karşın dedim. Pürüzleri söylüyorum. Göztepe maçında rezil bir olay yaşandı. Kalleşçe bize saldırıldı. Biz ortamı yatıştırmaya gitmiştik.”

“SÖZDE MEDYA MENSUBU, ALKOLLÜ, HOLİGAN”

Ali Koç: “Geçen hafta bir maç oynandı, Galatasaray – Beşiktaş. Bir muhabire tokat atan, hiçbir formda şiddeti tasvip etmiyoruz, apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin lütfen, mesleği, toplumsal statüsü, cinsiyeti fark etmeksizin her Türk vatandaşının adalet önünde eşit olması gerektiğine inanan bir topluluğuz. Bir ayrıcalık da talep etmiyoruz. Yalnız neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak sorumluluğumuzdur. Beşiktaş lideriyle dalga geçen, kelamda medya mensubu olan, tweetlerine bakınca holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiği vakit alkollü olduğu net bir biçimde Emniyet tarafından tespit edilen bireye Bakanlarımız geçmiş olsun diyor, peşindeyiz diyorlar. Fenerbahçe Liderine yapılan saldırıyı tıpkı şahıslar görmezden geliyorlar, keşke gelmeselerdi. Tekrar soruyorum, bu adil midir? Kime nazaran neye nazaran hukuk işlemektedir? Biz kamu dayanaklı, kamu kurumuymuş üzere pek çok kulüple rekabet halindeyiz. Bunları görmeniz lazım. Kapalı spor salonları yaparız, sahibi devlet olmasına karşın inşa ederiz. Diğerlerine stadyum yapılır, biz iki misli kira öderiz. Her yıl vergimizi kuruşu kuruşuna öderken rakiplerimizin vergi borçları affedilir. Adil rekabet mi? Topluluk ses çıkarır mı? En küçük puan kaybında saldıranlar bu durumu lisana getirir mi?”

Ali Koç: “Biz Türkiye’nin dev markalarıyla iş birliği yaparak sponsorluk gelirimizi artırırken, bir rakibimiz yasa dışı bahis sitesini haber sitesi üzere gösterip gayrı ahlaki kaynak yaratırken üstelik bu karaborsa skandalı içerisinde buna cüret ederken kimsenin gereğince ses çıkarmaması? Resmi mercilerin bunun üstüne tüm güçleriyle gitmemesi adil midir? Savcının Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı olmaz.”

Ali Koç: “Malum terör örgütünün üyesi olmaktan hala mahpus yatan, yurt dışında firari olan polis, savcı, yargıçların Fenerbahçe’ye vermediği ziyanı her dönem birkaç tane hakem veriyor. Hepinizin malumudur. Yahut malumu mudur? Geçen dönem nefes nefese devam eden şampiyonluk yarışında bizim 5, rakibimizin 1 kırmızı kart görmesi olağan midir? Tıpkı ekip 5 Avrupa maçında 5 kırmızı kart görüyor. Bu bir tesadüf müdür yoksa yabancı hakemlerin dürüstlüğü müdür? Bir kadro geçen dönem 65 sarı kart, biz 88 sarı kart görmüşüz. Bu adil mi diye sormak vazifemiz değil midir?”

“YAPI, ACUN ILICALI, 99 PUAN”

“Hakemler konusunda sabrımız daha çok sınanmasın. Acun Bey çok kıymetli bir çaba ediyor. ‘Yapı var mı? Hayali yapı kuruyorsunuz. Alandaki sonuçları mazeretlerle kamufle etmeye çalışıyorsunuz.’ diyorlar. Biz 25 yıldır kahır yaşıyoruz. Bu yapı toplulukların yazgılarıyla oynuyor. Yalnızca şampiyonluk yarışı değil, düşenlerin yazgısıyla oynuyor. En çok bize ziyan veriyor, toplumun hudut uçlarıyla oynuyor. Türk futbolunun yazgısıyla oynuyor. Tekraren anlattım. Kendi tarihimizin görülmemiş dönem yaşıyoruz. 99 puan topluyoruz. 6 derbinin 4’ünü kazanıyoruz. Deplasmanda yalnızca 1 beraberliğimiz var lakin yeniden şampiyon olamıyoruz. Biz yapı deyince ortalık kaynıyor. Biraz açıklayayım; saha içinde ısrarla bir grubu kollayarak, ittirerek bir kadro destekleniyorsa, tıpkı hakemler ısrarla maçlara veriliyorsa yapı budur. Hakem yanlışlarının hepsi bir kadronun lehine oluyorsa işte yapı budur. Bir teknik yönetici, hakemleri saha içerisinde tehdit etmesine karşın raporlara yazılmıyorsa işte yapı budur. Bu yapıya biraz çomak sokulduğu vakit malum bireyler ayaklanıyorsa işte yapı budur. Bu konuşmalarımızı öfkeyle dinleyenler, içlerine kaygı düşenler işte yapının kesimleri bunlardır. Yasa dışı işlerle ilgili evraklar kapatılıyorsa işte yapı budur. Tüm bunları bile bile, ‘bu yapıyı açıklayın’ diyenler, işte yapı bunlardır. Uyanın Fenerbahçeliler uyanın.”

“Bir derbide 6 sarı kart, 2 kırmızı kart, bütün otoritelerin imza attığı bir olay yaşanıyorsa; işte yapı budur! Bir teknik yönetici hakemleri saha içerisinde tehdit ederken, dördüncü hakemin gözü önünde yaşanırken bu olay raporlara girmiyorsa işte yapı budur!”

“KARABORSA BİLET İŞİ GERÇEK, LAMI CİMİ YOK!”

“Biz adil rekabet peşindeyiz. TFF seçimlerinde açıkça anlattım. Haksız rekabet en çok saha dışında yaşanıyor. Karaborsa bilet! Bu iş gerçektir, o denli mi bu türlü mi, lamı cimi yok! Kapatılacak mı üstüne mi gidilecek? İlgili arkadaşlarım, devletin ilgili mercilerine gidiyor. Bir tanesi ‘Bu sizi niçin ilgilendiriyor’ diyor. Niçin bizi ilgilendirdiğini anlatınca, ‘Haklısınız ben bu formda bakmadım’ diyor. Karaborsa bilet kendi içlerinden çıktı. Bir üyesi anlattı, bir üyesi savcılığa başvurdu, bir gazetecisi devamlı gündemde tuttu. Vahim bir olay. Liderleri ne dedi? Savcılığa başvurduk dedi. Artık neredeyse söylediklerinin daha çok gerçek dışı olduğu bir liderden kelam ediyoruz. Müracaatı şikayeti açanlara dava açmakmış. Hepimizi tatmin etmesi gereken açıklamalar yapmalıyken hareketlerle süreci kurtarma peşindeler. Biz bunun sonuna kadar gideceğiz. Biz ne yaptık? Baktık ki olayın üstü kapatılmaya çalışılıyor. Biz de ihbar hakkımızı kullandık. Fenerbahçeliler uyanın, bunu da kapatacaklar. Bu çerçevede müracaat ettiğimiz birtakım merciler gerekli incelemeleri başlattılar. Bunu kulübümüze bildirdiler. Gençlik ve Spor Bakanlığı, soruşturmayı başlattılar. Biz de bildiklerimizi anlattık. Hatta bir adım öteye gittik, bizi de inceleyin dedik. İnceleyin ki karşılaştırın dedik. İnşallah bu teklifimizi kaale alırlar. İnceledikleri mevzunun tabanına daha çabuk inerler. Hem Bakanlık müfettişlerinin hem savcılık makamının çok kıymetli bilgilere ulaştığını pek âlâ biliyoruz. Bizim beklediğimiz, devletimiz devletliğini mi gösterecek yoksa bu mevzuyu ört bas mı edecek? Biz buna bakıyoruz. Bahsedilen sayı 56 milyon euro.”

“İLLEGAL SPONSORLUK!”

“İllegal bahis sponsorluğu. Tıpkı topluluk bir öbür gayrı yasal olay. Önemli bir cürüm. Sosyolojik bir olay. Bu yasa dışı bahis işinden ailelerimizi çökmek üzere. Ekonomik dertlerden ötürü binlerce üniversite talebesi banka hesaplarını kiralamaktır. Bir rakibimizin üç beş kuruş haksız gelir elde ettiğini bırakın. Türkiye’nin sosyolojik yapısını bozmak için en büyük tehditlerden biri budur. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak hepimizin üstüne sorumluluk düşmektedir. Lakin bu kelam konusu oluşum, büsbütün yasa dışı. Bu işin sonuna bir ‘news’ sözü eklenerek mevzu legalleştirilmeye çalışılıyor. Rakip kadro liderine sordum, ‘Hiç mi google’dan bakmadınız? 2 ay önce kurulmuş site, hiç reklam geliri yok, 14 milyon euro nasıl sponsorluk yapar, hiç mi aklınızdan geçmedi?’ diye sordum.”

“119 YILLIK FORMAYA BU SPONSORU ALDILAR”

“Bir tarafta 56 milyon euro, bir taraftan 14 milyon euro. Sonra parayı aldık, almadık diyorlar, başkanı bir şey diyor, lider vekili öbür bir şey diyor. Her şey ortada. Yasa dışı bahse özendirmek ülkemizde büyük hata. Ne acıdır ki, sosyolojik bir sorun olan bu husus, yasa dışı bu husus, 119 yıllık bir formanın üzerine yazılması onlara nasip oldu.”

ZAHA TRANSFERİ İÇİN FLAŞ SÖZLER

“”Bunlar nasıl fonlanıyor? Ya ortadaki farklar karaborsa işiyle ödeniyorsa? Bankalar Birliği muahedemiz var, her kuruş yarı yarıya. Sistemin dışında kazanılan bir para bu. Harcama limitleri var, daha da değerlisi. Biz harcama limitine sokmak için hocayı kadroyu, binbir hesap kitap yapıyoruz. 4.350, 7-8 diyor. 3 milyon fark var, vergisiyle 4.5 fark bir futbolcuda. E bu girmiyor harcama limitine. Harcama limitlerini bir biçimde manipüle ediyorsun, vergi kaçırıyorsun, Banka yapılanmasını bypass ediyorsun. E beyefendi diyor, ‘Sizi niçin ilgilendiriyor’, bizi bu yüzden ilgilendiriyor.”

“Benim bir lafım vardı, ‘Fenerbahçe’yi kimse dışarıdan yıkamaz, biz yıkılırsak içeriden yıkılırız.’ Birbirimizi yıkmaktansa o enerjiyi Fenerbahçe menfaatlerine odaklarsak daha güçlü oluruz. Sayın başkanımız dün maça geldi çok memnun olduk, o da memnun oldu. Yaz’a da teşekkür ediyorum, bir gazeteci yazmış ‘Koca topluluğun yapamayacağını bir küçücük kız yaptı diye.’ Gerçek yazmış. Aziz Yıldırım’ın kızı bu türlü olur dedirtecek bir Fenerbahçeli. Allah bağışlasın. Aziz Yıldırım bu toplara girse, tüm Fenerbahçeliler bu toplara girse ne kadar güçlü oluruz düşünebiliyor musunuz?”

“BÜYÜKEKŞİ’Yİ DEVİRDİK”

“TFF’nin o günkü yönetimi, seçimi yüzde 1 milyon kazanacağına inandığı bir seçimi oluşan doğal ittifakla devirdik. Artık insanların canına tak etmişti özgür iradelerinin gasp edilmesi! Şantajla tehditle mükafatla oylarının yönlendirilmesinden beşerler bıkmıştı. Tünelin sonunda ışık görüyorum. Umudumuz artıyor. Türkiye’de güzel şeyler olacak. Biz öteki kulüpler üzere ekmeğimizin değil, adil rekabetin ve Cumhuriyet prensip ve bedellerinin peşindeyiz. Bunlardan taviz vermeyiz! “Ben şahsen Haziran ayından bugüne kadar adaletli bir futbol iklimi yaratmaya çalışıldığını görüyorum. Önemli bir halde uyarımı yinelemek istiyorum. Şu anda yapı tarafından operasyona uğruyorsunuz. Fenerbahçe ile, Beşiktaş ile, hatta Trabzonspor ile karşı karşıya getirilmeye çalışılıyorsunuz. Siz muvaffak olursanız pek çok mevzuda paklık olacağının farkındalar. Yeni TFF’ye baht tanınmalı ve mühlet verilmeli. Niyetleri ile ilgili bir kuşkumuz yok. Hareketleri görmemiz lazım. Allah onlara da talih, kuvvet, kudret ve sabır versin. Zira onlar bu sorunu çözebilirlerse Türkiye için büyük bir sorunu çözmüş oluruz.”

“KUSURSUZ CİNAYET BU TÜRLÜ İŞLENİYOR”

“Geçen hafta yapılan hakem atamasını anlamıyorum. 24. dakikada Djiku’nun Arda Kardeşler tarafından atılması, istisnasız her yorumcunun faul değil dediği durumdan atılması… Allahtan o maçı kazandık. Birinci derbide o adamı atadılar. Bu nasıl anlayıştır. Fenerbahçeliler buna kükreyin, reaksiyon koyun! Birebir kangren yapı, faaliyetlerine devam ettikçe Türk futbolunda suların durulması mümkün olmayacaktır. Geçen hafta 6 sarı kart, 2 kırmızı kart es geçilmiştir. VAR da sarı kartla karışamıyor. Kusursuz cinayet bu türlü işleniyor. Saha içinde de saha dışında da bu topluluk inanılmaz muhafaza altında. Buradan çıkacağız. Malum altı tane adamları var. Bunlara medya mensubu deniyor? Şiddete karşıyız, bu adamların attığı tweetleri görseniz, hiçbir halde medya mensubu diyemezsiniz. Tek kaynaktan kullandıkları toplumsal medya hesabı var. Biri 16 yaşında, biri Yeditepe Üniversitesi’nde okuyor, anaları babaları hayret içinde, uygun para kazanıyorlar ve tek kaynaktan pompalanıyorlar. Somut karşılık verin; kontratlarınız hakikat mu? Benim dediklerim mi yanlışsız sizin dedikleriniz mi? Liderinden yöneticisine birebir bahiste para almadık, yarısını aldık, aldık ancak iade ettik, gerçek mu değil mi, buna yanıt verin.”

F.BAHÇE DİVAN HEYETİ’NDE FETÖ TARTIŞMASI

Fenerbahçe Divan Kurulu Üyesi Engin Turan: “FETÖ konusunda maskeli balo oynuyoruz bu kulüpte. Bu terör örgütün Fenerbahçe’ye ziyanlı olduğunu herkes biliyor. 1 milyar euroluk bedeli 100-150 milyon euro’ya düşmüştü 3 Temmuz sürecinde. Örgütün en beğenilen imamı, imam diyeceğim buna, Ömer Faruk Berksan 1998 yılından beri Fenerbahçe üyesi ve maalesef kulübün mahrem odasında, Sicil Konseyi’nde uykuda, idare niçin süreç yapmıyor? Ki bu açık kaynak, FETÖ’nün saklı imamı ve şu anda kaçak. Uğur Bey de biliyor, tanır bunu kesin. 2014 yılından beri ABD’de, ailece kaçak. Ergun Babahan, 15 Temmuz’dan 5 gün sonra kaçak. Sayın Başkanım Ali Bey, Sayın Devlet Bahçeli sizi baş tacı etti. Bu alçak adam, Devlet Bahçeli’nin vefatını bekleyen bir adamdır. Yanlışsız değil mi Uğur Beyefendi? Condoleezza Rice’ın Türkiye’ye devşirdiği bir adam. Adam nitelikli dolandırıcılıktan 3 yıl mahpus cezası almış. Bunlar açık kaynak.”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu: “Sayın üyem, bu kulüp FETÖ ile çabada Türkiye’nin lideridir.”

Fenerbahçe Divan Kurulu Üyesi Engin Turan: “Fakat çaba etmiyorlar.”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu: “Bir saniye dinleyin beni lütfen. Siz bu çabayı küçültüyorsunuz bu 3 isimle.”

Fenerbahçe Divan Kurulu Üyesi Engin Turan: “En azılı üye bunlar, en azılı”.

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu: “Ondan daha azılı üyelerin diğer kulüplere üye olduğunu biz biliyoruz. Bizim kulübümüz en çok çaba eden kulüptür. Bunu Sicil Kurulu ile konuşup halledelim. Burada konuşulacak bahis değil bu. Bunun notunu aldık.”

“O ÜYELER İHRAÇ EDİLDİ”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu: “Engin Turan üyemiz, iki isim belirtti; Ömer Faruk Berksan ve Ergun Babahan, FETÖ üyesi yahut sempatizanı olduğunu, kulüpten ihraç edilmediklerini söylediler. Bizim kulübümüzün FETÖ çabasını küçültüyorsun, FETÖ ile uğraşımız öteki kulüplere benzemez. Liderimiz ortada not iletti, 8 Ağustos’taki yönetim kurulu toplantısında her iki üye de ihraç edilmişler. Biz başka kulüplere benzemeyiz. İdare heyetimize teşekkür ediyoruz, sağ olun var olun.””

BURAK KIZILHAN: “STADYUM İSİM SPONSORU DEĞİŞİYOR”

Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan: “Ülker ile mevcut stadyum isim sponsorluğumuz dönem sonu bitecek. Yeni periyotta bu sponsorluk için 4 büyük küresel ajansla anlaştık. Dünya çapında güçlü markalarla işbirliği görüşmesine başladık. Tüm dünyada yankı bulacak isim sponsorluğunu hedefliyoruz.”

“SPONSORLARIMIZ YASAL VE HELAL ÇIKAR KAYNAKLI”

Burak Kızılhan: “Şunun altını çizmek istiyorum; Fenerbahçe’nin sponsorluk muahedeleri tertemiz, yasal ve helal çıkar kaynaklıdır. Kimi rakiplerimiz bu bahiste hayli iki yüzlü. Rakiplerimizden bir tanesi formasına yasa dışı bir bahis şirketi reklam alarak büyük skandala imza attı. Bu durum kamuoyunda infiale yol açtı. Lakin ve ne yazık ki ve her vakit olduğu üzere husus gündem gelince çelişkili, birbirini tutmayan açıklamalar yaparak mevzuyu diğer yere çektiler. Skandallarına kılıf ararken bizim Pasha Group ile yaptığımız şeffaf ve yasal sponsorluk muahedesini maksat aldılar, manipülasyon eforuna girdiler. Bu durum onların çaresizliğini bir sefer daha gözler önüne serdi. O denli ki bu muahede hakkında söyleyebilecekleri hiçbir şey kalmadığında Pasha Group ile sponsorluk muahedesi yaptılar.”

ŞEKİP MOSTUROĞLU: “HAKEM YANLIŞLARI DAİMA BİR GRUP LEHİNE”

Şekip Mosturoğlu: “Teknik yöneticimizin bir ideolojisi ve tüm dönemi kapsayan bir stratejisi var. Efsanelerimizden sayın Aykut Kocaman bu mevzu ile ilgili harikulade bir kıymetlendirme yapmış. Şöyle diyor Kocaman; ‘Fenerbahçeli olduklarını düşünenlerin bunun bir süreç olduğunu, çok uzman bir antrenöre sahip olduklarını, bu ehil antrenörün de ana gayeye giderken adımlama metoduyla gittiğinin unutulmaması gerekiyor. Yanlışlar yapacak alışılmış ki fakat o yanlışları düzelte düzelte gidecektir. Bu beşerler bu düzeylere boşuna gelmiyorlar. Hiçbirimizin olmadığı üzere yanılgısız değiller, teknik yöneticilik mesleğinde birçok evrelerden geçerek buralara geldi. Ülke futbolunu tanırken, dinamiklerini çalışırken bir sürü yanılgı yapacaktır. Lakin temel yeteneği, bu yanlışları en kısa vakitte düzeltmesi ile orantılı’. Sayın Aykut Kocaman’ın Mourinho konusundaki görüşlerine motamot katılıyorum. Lütfen Jose Mourinho konusunda sabırlı olalım. Sabrımızın karşılığını kısa bir müddet içinde alacağımıza yürekten inanıyorum. Futbol, üç sonuçlu bir oyun. Kıymetli olan olumsuz sonuçlarda nasıl bir tepki verdiğinizdir. Tarihimize bakarsanız birlik ve beraberlik içinde verdiğimiz tepkilerin hep kulübümüzü olumlu etkilediği görülecektir. Fenerbahçe, şampiyon olabilmek için rakiplerinden farklı olarak kusursuz olmak zorundadır. Zira rakiplerimizin kusurları, saha dışı faktörlerle bir biçimde kapatılır. Onlar gerilerinden iteklenirken, bizim karşımızda yenmemiz gereken hakem, TFF, medya üzere birçok etken vardır.”

Şekip Mosturoğlu: “Bugün Türk futbolunun her noktasını saran, adil oyunu bozan ögeler azalmış olsa da futbol dünyamızda arzulanan inanç ortamı şimdi tesis edilememiştir. Adil olmayan mevcut sistemin hangi kulübe yarar sağladığı aşikardır.”

Şekip Mosturoğlu: “Türk futbolunun her noktasını saran ve adil oyunu bozan ögeler tertibin dışında kalmaya başlamış olsa da arzulanan adil oyun tertibi şimdi tesis edilememiştir. Adil olmayan mevcut sistemin hangi kulübe avantaj sağladığı aşikardır.”

Şekip Mosturoğlu: “Hakem kusuru dünyanın her ülkesinden vardır. Hakem insandır ve yanılgı yapacaktır. Bu yanılgılar daima aşikâr kulüplerin aleyhine tesadüf ediyorsa makul izahı olamaz. Türk futbolumuz onlarca yıl içinde kirlenmiş, adil oyun nizamı bozulmuştur. Ülkemizde kanıksanmış, kusur boyutunu aşan, adil olmayan hakem kararlarıyla lig şampiyonları, küme düşen ekipler belirlenmiştir.”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Üyesi Alaattin Aközdoğan: “Galatasaray bizimle futbol dışında yarışamıyor ancak futbolda bizden öndeler. Bizden güzel yönetim ediliyorlar. Fakat bunun ardında yalnızca futbol alanındaki muvaffakiyetleri yok. Galatasaray’ın yüzyıllara dayanan bir tarikat ve eğitim harmonisi var. O harmoni, yıllardır bürokrasinin içinde yer alıyor.”

admin