EuroLeague’in 23. hafta karşılaşmasında temsilcimiz Fenerbahçe Beko, deplasmanda karşılaştığı başkan Olympiakos’u devirerek ligdeki 15. galibiyetini elde etti. Fenerbahçe’de 19 dakika mühlet aldığı maçı 12 sayı, 3 ribaunt ve 2 asist ile tamamlayan Errick McCollum, müsabakanın akabinde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

McCollum, Olympiakos galibiyetine dair şunları söyledi:

“Olympiakos çok güzel bir kadro. Bence bu maça çok düzgün hazırlandık, savunmada bilhassa pick and roll aksiyonlarını durdurmayı başardık. Thomas Walkup’ın yokluğunu çok hissettiler. Walkup, savunmada grubu ateşleyen oyuncuların başında geliyor. Hamlede ise yaratıcılığıyla başkalarını oyuna dahil ediyor. Çabayı bırakmadılar fakat kazanan biz olduk. Tekrar de fauller konusunda daha yeterli olabilirdik, çok faul yaptık ve bu yüzden çok fazla özgür atış kullandılar.

Doğal bu ne kadar çaba ettiğimizi gösteriyor. Rekabet etmeye ve çaba etmeye çalışıyoruz. Evet, çok fazla faul yaptık lakin en azından Olympiakos’a işlerinin kolay olmayacağını gösterdik. Faul sayımız gayret bakımından hoş lakin kalan maçlarda bu hususta daha akıllı davranmamız gerekiyor. Bu biçimde rakiplerimize kolay sayı fırsatları vermememiz lazım.”

“Bundan birkaç ay evvel biri çıkıp sana ‘bu yaşta tekrar EuroLeague’de oynayacaksın ve takımının deplasmanda lideri yendiği maçın en kritik oyuncularından biri olacaksın’ deseydi ona ne söylerdin?”

“Açıkçası ‘fırsat gelirse neden olmasın?’ derdim. Ben yeteneklerime güveniyorum. Bugüne dek oynadığım her yerde herkese karşı sayı atabildim. EuroLeague’de oynarken de sayı attım, EuroLeague’de değilken de sayı attım. EuroCup’ta şampiyon olduğumuz yıl EuroLeague düzeyinde gruplara karşı oynadık. Tekrar de bunların hiçbir manası yok, benim işim alana çıkmak ve rakibin kim olduğu fark etmeksizin oyunumu oynamak. Bazen hayatta karşınıza fırsatlar çıkar, bazen de çıkmaz. Önüme Fenerbahçe’de oynama fırsatı çıktığı için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu yüzden elimden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyorum.

Saras’a, Genel Menajer Derya’ya (Yannier) ve idareye beni burada istedikleri için teşekkür ederim. Yeteneklerime inandılar, kapasitemin farkındalardı. Bunun karşılığını alanda onları haklı çıkararak vermek istiyorum. Alandaki performansımla ve gayretimle beni burada isteyen herkese yanlışsız kararı verdiklerini göstermek istiyorum.”

“Karşıyaka’dan ayrılıp Fenerbahçe Beko’ya imza attığın süreç nasıl gelişti?”

“Karşıyaka’da uzun müddettir birtakım sıkıntılar yaşıyorduk. Kulüp ekonomik krizdeydi, yazın ana sponsorunu kaybetmişti. Münasebetiyle borçlar ödenemedi ve iş bir noktadan sonra denetimden çıktı. Münasebetiyle oyuncular olarak tertipli maaş alabileceğimiz ve bu sayede ailelerimize bakabileceğimiz kulüplere gitmek durumundaydık.

Aslında 2-3 sefer işler tabana vuracak üzere olmuştu lakin bir halde bu yaşanmadı. Buna karşın sonunda daha fazla devam edemeyeceğimiz bir noktaya geldik. Bu noktada Fenerbahçe menajerimle irtibata geçti, birkaç EuroLeague kadrosu daha vardı. Benim için en gerçek tercihin Fenerbahçe olacağını hissettim. Fenerbahçe tarihi ve basketbol kültürü olan bir kulüp, ayrıyeten burada çok profesyonel bir tertip var. Şampiyonluklar için uğraş edebilecek bir takıma sahibiz. Benim yaşıma geldiğinizde önünüzde daha ne kadar vakit kaldığını bilemiyorsunuz. Tahminen bir, tahminen de iki yıl. Münasebetiyle şampiyonluklar kazanmak istiyorum. Evet, Fenerbahçe’nin benden evvel de çok kaliteli bir takımı vardı lakin tahminen de ‘ufak bir parça’ eksiktir diye hissettim. Hasebiyle o ufak modülün ben olabileceğimi hissettim.”

“Nasıl bir modül mesela? Birebir oynamak ve birebirler üzerinden skor bulmak üzere mi?”

“Evet, o denli. Bu yüzden kadroya çok güzel ahenk sağlayacağımı düşündüm. Birebir oynayabiliyorum, sayı atabiliyorum, switch sonrası uzunlara atak edebiliyorum, faul alabiliyorum. Açıkçası her konumda çok güzel oyunculara sahip olduklarını fakat tahminen de ufak bir modülün eksikliğini hissettiklerini düşündüm. Umarım o ufak parçayı tamamlayabilirim. Çok çalışmaya ve her şeyi öğrenmeye devam etmem gerekiyor. Amacım o ufak parçayı tamamlamak ve grubun maçlar kazanmasına yardımcı olmak. Bazen sayılarımla, bazen savunmamla, bazen de asistlerimle.”

“Oyuna girdiğindeki birinci iki aksiyonun Nicolo Melli’ye asist yapmak oldu.”

“Evet, oyuna bu biçimde başlamak istedim. Bugüne dek her şeyi yapabileceğimi kendime kanıtladım. Şimdiyse yalnızca kazanmak istiyorum. 20 sayı atarsam ve maçı kazanırsak bu kusursuz olur, 2 sayı atarsam ve maçı kazanırsak bu yeniden şahane olur. Grubun neye gereksinimi varsa onu yapmaya hazırım.”

“37 yaşındayken EuroLeague’de bir baht daha bulmak senin için ne mana söz ediyor?”

“Açıkçası bu durum, EuroLeague’de ne kadar uygun oyuncuların olduğunu gösteriyor. Münasebetiyle bazen birtakım oyuncular gözden kaçabiliyor ya da hafife alınabiliyor. Bu türlü durumlarda çok çalışmaya devam etmeniz gerekiyor, siz işinizi en âlâ formda yapmaya devam ettiğiniz sürece birileri sizi fark edecektir. Bence çok çalışmak her vakit karşılığını alır. Şayet sahiden âlâ bir insansanız ve çok çalışıyorsanız bir noktada işler sizin için yoluna girer. Açıkçası mesleğimde birinci defa şampiyon olabilecek kapasitede bir EuroLeague grubu için oynuyorum. Ne kadar âlâ bir oyuncu olursanız olun etrafınızda gerçek modüller yoksa bir şeyler kazanmanız çok zordur.”

“Kariyerinin büyük kısmında oynadığın grupların ana skoreri sendin, şimdiyse daha farklı bir role sahipsin. Yeni rolüne adapte olabildin mi?”

“Evet, mesleğim boyunca daima bir numaralı skor opsiyonu bendim. Tekrar de ben alçakgönüllü bir beşerim, bu rolde de katkı yapabilirim. Dürüst olmak gerekirse şu an işim daha kolay, rakipler en yeterli savunmacılarını benim üzerime vermiyor (gülüyor). Ayrıyeten olağanüstü grup arkadaşlarına sahibim, ufak ayrıntılara daha çok kıymet vermem gerekiyor. Açıkçası maç başına 30-35 dakika oynamaya alışkınım, münasebetiyle 18-20 dakika oynamak daha kolay geliyor. Bu sayede gücümü saklayıp daha çok uğraş edebiliyorum.”

“Fenerbahçe’ye imza attığında kardeşin CJ ne söyledi?”

“Fenerbahçe’ye imza atmadan evvel bu mevzuyu onunla konuştuk. Bana ‘seni en çok memnun edecek şey neyse onu yap’ dedi. Açıkçası güç bir durumdaydım zira maaş alamıyordum, Karşıyaka’da bir müddettir maaşlar yatmıyordu. Yeniden de husus yalnızca para değil, mesleğimde para kazandım. Yeterli paralar kazanabildiğim yerlerde de oynadım. Benim için işin en sıkıntı kısmı yaşanan belirsizlikti. Karşıyaka’da süreci en çok zorlaştıran husus işin belirsizlik kısmıydı. Hasebiyle sırf basketbola odaklanabileceğim bir kulübe gitmek istedim. Sponsorluk ve idare üzere hususlarla daha fazla ilgilenmek istemedim. Ben yalnızca basketbol oynamak, yaptığım işten keyif almak ve ailemi rahat ettirmek istiyorum. Fenerbahçe bunların üçünü de bana sağladı. Buradaki tertibin düzeyi çok yüksek. Ailemle ve benimle ilgileniyorlar, rahat edebilmem için ellerinden geleni yapıyorlar. Taşınma sürecimize de yardımcı oldular. Hasebiyle yalnızca saha içine odaklanmamı sağladıkları için kulübe minnettarım.”